Son beş yılda iş dünyasında birden fazla lisan konuşabilen bireylere olan talep ikiye katlanmış ve her 10 patrondan 9’u iki yahut daha fazla lisan konuşabilen adayları tercih etmeye başlamıştır. UNESCO raporuna nazaran ülkemizde de lisan edinimi için yurt dışına giden öğrenci sayısı 47 bini aşıyor. İzmir merkezli Eraslan Okulu, 4 yaştan itibaren çift lisanda sunduğu eğitim programıyla günümüzün ve geleceğin gereksinimlerine ışık tutuyor.
Özellikle pandemi sonrası süratle dijitalleşen hayatlarımızda gerek eğitim gerekse de iş dünyasında hudutlar ortadan kalkmaya başladı. Bilgiye erişim daha da kolaylaşırken uzaktan çalışma modelleriyle adayların iş dünyasına iştiraki da ülke hudutlarından bağımsız hale geldi. Bir müddettir ülkemizde var olan yurt dışında eğitim alma anlayışı, artan bu rekabet münasebetiyle daha da besbelli hale geldi. UNESCO tarafından yayımlanan rapora nazaran, Türkiye’den eğitim için yurt dışına giden öğrenci sayısının 47 bini aştığı anlaşılıyor. Bunların beşte birini lisans ve yüksek lisans programları ile uzmanlık eğitimleri oluştururken bir öğrencinin yıllık eğitim maliyetinin 20 bin doları bulduğu iddiasıyla yurt dışındaki eğitimlere yılda yaklaşık 1 milyar dolar yatırım yapıldığı hesaplanıyor.
İzmir’de ailenin 30 yıllık eğitim geçmişiyle 2016 yılında kapılarını açan Eraslan Okulu, 4 yaştan itibaren öğrencilerine sunduğu çift lisanlı eğitim programıyla kısa müddette öne çıkmayı başardı. Bu muvaffakiyetin ardında günümüz gereksinimlerini güzel saptama ve öğrencilere geleceğe yönelik yetkinlikler kazandırma maksadı yer ediniyor. Yabancı lisanın dünyaya açılan kapıda bir numaralı yetkinlik olduğuna işaret eden Eraslan Okulu Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Parıltı Canbaz, “Erken lisan ediniminin şaşırtan sonuçlarına şahit oluyoruz. Öğrencilerin 4 yaştan itibaren derslere iki öğretmenle katılmaları ve kısa bir müddet sonra farklı iki lisan konuşan öğretmenlerde onların konuştuğu lisanda irtibat kurabilmeleri heyecan verici. Eraslan’da Bilingual Learners programını tasarlarken bu sonuçları elde edeceğimizi ön görüyorduk zira alanında en uzman lisan bilimciler ve Amerikan üniversiteleri ile iş birliği içerisinde bu programı oluşturduk. Şu anda ise bu özgün programın çıktılarını büyük bir heyecanla deneyimliyoruz.” halinde konuştu.
Çift lisanlı eğitim modelini anaokulundan itibaren uyguluyorlar.
Anaokulundaki öğrencilerin okul hayatını iki lisanda sürdürmeleri için yaratıcı bir ortam tasarladıklarını aktaran Canbaz, “Her öğrenciye gün uzunluğu bir sınıf öğretmeni, bir de çift lisanlı (bilingual) öğretmen eşlik ediyor. Bilingual Learners eğitim programımız iki öğretmen tarafından tıpkı anda gerçekleştiriliyor. İki lisanın de kullanımı birbirini takip eden ya da eş vakitli aktivitelerle desteklenerek daima hale getiriliyor. Tüm aktiviteler kişisel, küme ya da istasyon sistemiyle uygulanırken, birebir program kapsamında ilkokulda da matematik, fen bilimleri ve hayat bilgisi derslerini de öğrencilere iki lisanda sunuyoruz. Eğitimlerinin her basamağında bütünleşik ve dikeyde birbirini destekleyen bir eğitim modeli benimsiyoruz.” biçiminde konuştu.
Ortaokulda akademik dersler İngilizce işlenirken lisede üniversite kredisi alınabiliyor.
Eraslan’da ortaokul derslerini İngilizce olarak işlediklerini belirten Canbaz, “İçerik ve Lisanın Bütünleşik Olduğu Tahsil manasına gelen CLIL tekniğiyle akademik kazanımları öğrencilerimize çift lisanda sunuyoruz. Bu sayede öğrencilerimiz ortaokuldan liseye geçtiklerinde okulumuzun da üyesi olduğu College Board’un Advanced Placement (AP) eğitim programına devam edebiliyorlar ve bu programda aldıkları derslerden elde ettikleri başarılarla şimdi lise çağında üniversite kredisi alabiliyorlar.” açıklamasını yaptı.
Çift lisanda eğitim programının öğrencileri yeterli birer düşünür ve sorun çözme yeteneği yüksek bireyler olarak yetiştirdiğine dikkat çeken Canbaz, “Öğrencilerimizin ilgi alanlarını erken keşfetmeleri ve iş dünyasında donanımlı bireyler olarak öne çıkmaları emeliyle 9. sınıftan itibaren 4 yıl boyunca iktisat, ideoloji, girişimcilik, yapay zekâ, memleketler arası bağlar, sanat tarihi ve psikoloji üzere seçmeli dersler sunuyoruz. Bu dersleri okulumuzun eğitim programına yerleşik biçimde üniversiteden davet ettiğimiz akademisyenlerle her hafta uyguluyoruz. Bu sayede öğrencilerimiz meslek planlamasına daha derin bir bilgi havuzundan yararlanarak başlıyor ve üniversiteye gittiklerinde donanımlı bireyler olarak öne çıkıyorlar.” tabirlerini kullandı
